29 Ekim 2013

Mahallemizdeki Meliha Teyze

Buraya ilk taşındığımız 2005 yılından beri bilirim kendisini. Bizim mahallenin aşağı tarafında oturuyor kendisi. Kırklı yaşlarda, eşinden boşanmış, bir kızı bir de annesi olan kadıncağızdı. Yalnızlık kelimesinin tarifi bile diyebilirim. Aradan geçen sekiz yılın getirdiği değişikliklerle cünüp bir yaşam sürmüş olacak ki şansı hiç yaver gitmiyor.

Buraya taşındığımız zaman ben beşinci sınıfa gidiyordum, yanılmıyorsam onun da lise çağlarında bir kızı vardı. Kızı okul dönemi babasıyla kalıyordu, tatillerde annesinin yanında kalıyordu. Meliha teyze de annesiyle birlikte yaşıyordu dubleks evinde. Yalnızlık canına tak etmiş olacak ki hiç evinde oturduğunu görmedim. Şahin arabasıyla birlikte annesiyle hep bir yerlere gider, gezerlerdi. En sakin günleri komşu ziyaretleri olurdu herhalde. O dönemde benim annem de babam da işkolik oldukları için pek Meliha teyzeyle iletişim içinde değillerdi ama ben onu tanırdım.

Birkaç yıl sonra hayatının merkezi haline getirdiği annesinin ölümü muhakkak Meliha teyze için bir yıkım olmuştur. Onsuz hiçbir şey yapmayan kadıncağızın onsuz neler yapacağını düşünüp boşluğa düşmesi ne kadar içten aslında. Eşinden boşanmış, şehir dışında yaşayan kızı ve yalnızlığı muhtemelen fobi haline getirmeye başlamış, canına tak etmiş olan Meliha teyze. 

Geçtiğimiz yaz mevsiminde mahallede kendisi hakkında pek iyi şeyler konuşulduğunu söyleyemeyeceğim malesef. Hiç haz etmediğim şeydir, birisinin arkasından kötü kötü konuşup yüzüne gülümsenmesi. Meliha teyze de o durumdaydı. Etraftakilerin onun hakkında şikayetçi oldukları şeyleri bilmiyorum, açıkçası arkasından yapılan dedikoduları da duyma meraklısı değilim ama herkes bir şeylerden şikayetçiydi. Sonradan aldığım duyumlara göre de ilaç tedavisine başlamış zannediyorum ki. Yine aynı dönemde bir arkadaşımla mahalledeki banklarda oturuyorken Meliha teyze geçiyordu yoldan. Ben iyi akşamlar dedim, o da iyi akşamlar oğlum deyip yürümeye devam etti. On beş, yirmi adım kadar daha ilerledikten sonra arkasını dönüp, "Burayı kazanmışsın okul için. Bölümün de güzelmiş, tebrik ederim." dedi. Hiç beklediğim bir atılım değildi Meliha teyzeden. Teşekkür ettim ben de. İyice uzaklaştıktan sonra arkadaşımın söylediği, aslında kendini küçük düşüren aşağılayıcı sözleri şu oldu, "Kafa temelli gitmiş, iki saat sonra jeton düştü".

Bugünkü haliyle muhtemelen elli yaşını geçmiş, hala işine gidip gelen bir memur olan ve sessiz evinin gün geçtikçe daha sessizleşmesini seyreden Meliha teyzenin, bir de çok ihtiyacı varmış gibi mahalle halkının arkasından konuşuyor olması benim onun için daha çok üzülmeme neden oluyor.

Biraz saçma ya da yetersiz bulabilirsiniz ama ben düşünüyorum ki, herhangi bir ilahi din gerçekten var olsaydı, böyle bir durum asla yaşanmazdı. İnsanlar yalnız yaşamazlardı, illa ki ruh eşleriyle bir yerlerde bir şekilde karşılaşırlardı. Bence bir insan hayatı boyunca ne kötülük yapmış olursa olsun yalnızlık kadar kötü bir şeyi hak etmez, edemez. Umarım sen de seni mutlu edecek adamla karşılaşırsın Meliha teyze, en yakın zamanda.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder